AĞLATAN BORDO ELBİSE
Selime belirmeğe başlayan
pencerenin önünde gökyüzünü seyre dalmış bir şekilde oturuyordu. Bütün gününü
neredeyse bu şekilde burada geçiriyordu. Beklide eskileri canlandırıyordu
gözünde eski yılları hiç yaşanmamasını istediği o yıllar… 20 yıldır yalnız
yaşıyordu. Arada bir komşusu Ayten uğrardı onunla sohbet etmek için. Biraz olsun
yalnızlığını onunla gideriyordu.
Selime kendisine kahve
yapmak için mutfağa giderken bir anda telefon sesi geldi. Kesin Ayten’dir
halimi sormak için arıyordur dedi içinden. Evet, arayan oydu da kızı için çeyiz
nişan alışverişine gitmişlerdi o gün. Dönerken biraz sana uğrayacağım demişti. Selime’de
“gel tabi komşum” diyerekten telefonu kapattı. Ardından yaklaşık otuz dakika
sonra zil çaldı ve selime komşusunu güler yüzle karşıladı. Ayten ise “ ay
komşum ne zor iş bu nişan alışverişi” demekten yakındı. “ bu devirde böyle
işler ne zor her şey pahalı bizim dönemimizde bu kadar güzel şeyler bile yoktu
bir yandan da gençler daha şanslı” dedi. Selime de evet komşum haklısın dedi. Selime
bir anda 20 yıl öncesini anımsadı o güzel ama olamayan kendi nişanını. Çok sevdiği
sevgilisi trafik kazasında hayatını kaybetmişti. Nişan elbisesini bile hiç
giyememişti Selime. Sevgilisiyle beraber beğendikleri aldıkları o bordo
işlemeli elbiseyi giyemedi ama dolabında hala saklıyordu. Bakmaya bile
kıyamıyordu. Ayten bir türlü kızının istediği gibi bir elbise bulamadıklarından
bahsetti. Kızı Rüya işlemeli, kabarık çok farklı bir model olsun istiyordu. Her
genç kız gibi farklı ve akılda kalıcı bir nişan olsun herkes giydiği elbiseyi
günlerce konuşsun istiyordu. O sırada da Selime aklından kendi eski nişan
elbisesini geçirdi. “Komşum benim aklıma bir şey geldi ama kızın ister mi
bilemedim” dedi. Hayırdır dedi Ayten? Selime içeri giderek dolabından o çok
güzel işlemeli ve kabarık elbisesini getirdi ve gösterdi Ayten’e. Bak dedi. Bu benim
hiç giyemediğim nişan elbisemdi. Bunu kızına vermek istiyorum artık dolabımda
saklamak ta istemiyorum. Ben o mutluluğu yaşayamadım kızın Rüya yaşasın çok
mutlu olsun istiyorum umarım kabul eder bu elbiseyi. Ayten o an ne diyeceğini
şaşırarak bir yandan da gözleri dolmuş bir şekilde ama onu alamam dedi o sana
ait senin hatıraların var üzerinde. Selime ise “lütfen al ve kızına ver kırma
beni dedi. Ayten sevinçli bir halde kızını arayarak sana bir şey getiriyorum
çok şaşıracaksın dedi ve hemen oradan ayrılarak eve gitti kızına göstermek
için. Kızı Rüya elbiseyi görünce çok beğendi bu çok güzel anne tam istediğim
gibi dedi nerden buldun bunu kim verdi dedi annesine. Selime teyzen bunu senin
giymeni çok istedi dedi ve kabul ederse de çok mutlu olacağını söyledi. Kızı ise
tabii ki memnuniyetle giymekten çok mutlu olurum dedi ve hemen Selime teyzesini
arayarak teşekkürlerini sundu ve haftaya olacak nişanı için de davet etti. Gelirseniz
çok mutlu olurum bu güzel elbiseyi üzerimde görmenizi de isterim diyerekten mutlu
bir şekilde telefonu kapattı Rüya.
Bir hafta sonra Rüya’nın
nişan günü geldi çattı. Çok uzak değildi nişan yeri. Selime incili kolyesi ve
ufak topuklu ayakkabılarıyla hazırdı nişan için ve hemen yola çıktı. Taksiyle on
dakikada nişan yerine vardı. Bir yandan da heyecanlıydı. Acaba o bordo elbiseyi
üzerinde görünce ne hissedecekti. İçeride komşusu Ayten onu karşıladı. “ hoş
geldin sefa geldin komşum” diyerek. Masaya kadar eşlik etti Selime’ye. Etkileyici
bir müzikle müstakbel gelin ve damat adayı göründü. Selime Rüya’nın üzerinde
bordo elbiseyi görünce çok duygulandı ve gözyaşları sel oldu aktı o anda…
SARE ADIGÜZEL
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder